4 Ocak 2015 Pazar

Yeni Yil

Yeni Yıl

1 Ocak 2015

yeni yıl

Amaçlar:
  • Öğrencilere yeni yıl bilgisini kavratmak.
  • Yeni yıl coşkusunu yaşatmak.
  • Yeni yılda eski yıldan daha başarılı işler için kararlar alma isteği uyandırmak
1 Ocak günü başlayıp 31 aralık günü biten zaman dilimine yıl denir.Her yılın 1 Ocak günü yılın başlangıç günüdür.Bu nedenle 1 Ocak gününe yılbaşı deriz.Birçok dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de yılbaşı öğrenci,öğretmen ve tüm çalışanlar için tatildir.Çünkü yılın son günü olması nedeniyle 31 Aralık akşamı eski yıla güle güle demek ve 1 Ocakla başlayan yeni yıla hoş geldin demek için insanlar sabaha kadar eğlenebilirler.Bu eğlence nedeniyle yorgun ve uykusuz insanlar 1 Ocak yılbaşında verimli çalışamayacakları için tatil günü olarak kabul edilir.
31 Aralığı 1 Ocağa bağlayan geceye yılbaşı gecesi denir.Yılbaşı gecesinde evler süslenir,çeşit çeşit yemekler,tatlılar hazırlanır,çerezler alınır.Hısım akrabalarla ya da arkadaş veya dostlarımızla birbirimizin evinde toplanır,yer,içer,eğleniriz.Yılbaşı gecesinin en belirgin yemeği hindi eti,en belirgin oyunu ise tombala dır.
İnsanlara hoşça vakit geçirmek için televizyon ve radyo kanalları birbirinden güzel eğlence programları hazırlayıp sunarlar.Bir de milli piyango idaresinin yılın en büyük ikramiye çekilişini yapar.Hemen hemen herkes bir milli piyango bileti alır ve yılbaşını heyecanla karşılamaya çalışır.Aynı zamanda eski yılda yaşadığımız olumlu olumsuz anılarımızı konuşuruz.Yeni yılda daha başarılı işler yapmak için kararlar alır ve uygularız.Kötü alışkanlığı olanlar bundan vazgeçerek iyi davranışlara yönelirler.
Ama şimdiki geçlere bakarak bunları diyemeyiz tabi ki.Herkes eğlenmeli ama başkalarını rahatsız edici davranışlardan kaçınarak.
Ayrıca yeni yılı kutlamak için uzaktaki büyüklerimiz ve arkadaşlarımızla telefonlaşır.Uzaktakilerle mektup veya kart yazarak ya da e-mail atarak haberleşiriz,iyi dileklerimizi paylaşırız.
Yeni yıl hepimize kutlu olsun.Ulusumuza ve tüm insanlığa iyilikler getirsin.İnşallah bu yıl hepimize hayırlı olacak diye düşünelim ki öyle olsun.


4 Aralık 2014 Perşembe

Öksürüğe İyi Gelen Karışımlar

Öksürüğe İyi Gelen Karışım

Bildiğiniz üzere normal yaşamımızda herkes hasta olabilir.
Bunlardan biri de çok yaşadığımız öksürük yani boğaz iltihap kapması da diyebiliriz.Öksürük genellikle virüs yoluyla bulaşır.
Bu virüsler de yiyeceklerden,içeceklerden,bindiğimiz otobüsten,içtiğimiz sigaradan hava yoluyla veya temas ile insan vücuduna bulaşabilir.
Öksürük asılın da bizim bildiğimiz gibi hastalık değil aksine
bir iyileştirme yoludur.Mikropları akciğerlerimize kadar ilerlememesi için öksürük yoluyla dışarı atılmaya zorlanır.Öksürük sinir uçlarına sinyal
verildiğinde ortaya çıkar.
Lakin öksürük uzun süre devam ediyorsa bilin ki bir şeyler ters gidiyordur.
Doktorunuza başvurmanızı tavsiye eder ve öksürüğe iyi gelen bu karışımı
denemenizi öneririm.

Öksürüğe iyi gelen karışımlar

Siyah turp ve saf bal karışımı
Siyah turp ve saf bal karışımı
Siyah turp ve saf bal karışımı

Hazırlanışı
Turpumuz öncelikle siyah olursa daha faydalı olur.Turpumuzu kök kısmını keserek içerisine bal koyacak şekilde oyuyoruz.
Turpun baş kısmınıda az birşey kesiyoruz.Saf balımızı oyduğumuz kısma döküyor ve az birşey kesdiğimiz baş kısmını bir su bardağına
koyarak yaklaşık olarak 12 saat bekletiyoruz.
Saf bal turpun vitaminlerini toplayarak 12 saat içerisinde kestiğimiz baş kısmından bardağı dolduracaktır.
Bu işlemi aynı turp için iki kere yapabilirsiniz.Zamanla göreceksiniz işe yaradığını ve vücudunuzun düzene girdiğini.
Bir başka karışım da zencefilli çayıdır.

Zencefil öksürüğü hemen kesme özelliğine sahiptir.Zencefil çayı için gereken mazemeler.

Zencefil çayı
Zencefil çayı
  • Zencefil
  • Tarçın
  • Karanfil
  • Limon
  • Saf bal


Hazırlanışı

Kaynatabileceğimiz bir kaba zencefili,tarçını,karanfili su ile karıştırarak kısık ateşte kaynatıp,kaynamaya yüz tutunca limonumuzu atıp
2 dk kadar daha kaynatmalıyız.Sonra içeceğimiz bardağın içine bir kaşık bal ile kaynattığımız karışımın suyundan karıştırıp içiniz.
öksürüğünüzü hemen keseceğinden emin olabilirsiniz.
Lakin bu karışımlar işe yaramıyorsa yani öksürüğünüz sürekli devam ediyorsa hemen doktorunuza görünmenizi tavsiye ederim şimdiden geçmiş olsun.

29 Kasım 2014 Cumartesi

Orman Haftası

ORMAN HAFTASI(21 - 26 Mart)

ORMAN HAFTASI


AMAÇLAR:

·         Öğrencilere orman ve ağaç sevgisi kazandırmak.
·         Ormanı,ağacı ve doğayı korumanın ülkemiz için önemini kavratmak.
·         Millî savunmada ve yurt ekonomisinde ağaç ve ormanın yer ve önemini kavratmak.
·         Yurdumuzun iklim,toprak,su ve doğal güzellikleri bakımından ağacın önemini kavratmak.
·         Öğrencilerin ve halkın ağaçlandırma çalışmalarına katkısını sağlamak

ORMAN HAFTASI


Çeşitli ağaçlarla kaplı geniş alanlara orman denir.Ormanlarımızda en çok bulunan ağaçlar çam,meşe,gürgen,ardıç cinsi ağaçlardır.Orman içinde kurt,ayı,tilki,çakal gibi yabani hayvanlar yaşar.
Ormanlar,bir ülkenin en önemli doğal zenginliklerin dendir.Ormanın ve onu meydana getiren ağacın pek çok yararları vardır.
Çevrenize şöyle bir bakınız.Gördüğünüz eşyaların bir çoğu ağaçtan yapılmıştır.Evlerimizin çatı,kapı ve pencereleri,masa,sandalye dolap gibi eşyaları ağaçtandır.Kullandığımız kâğıdın,okuduğu­muz kitabın ham maddesi ağaçtır.Odun,tarihin en eski çağlarından beri insanlarca yakıt olarak kulla­nılmıştır.
Ormanın ve ağacın yararları bunlarla da bitmez.Ormanlık alan­lara bol yağmur yağar.Bu nedenle kuraklık ve susuzluk olmaz.Or­man,kirli havayı temizler.Bu yüz­den birçok hastane ormanlık bölgelerde kurulmuştur. Ormanla­rın diğer ve önemli bir yararı da erozyon dediğimiz toprak kaybını ve sürüklenmelerini önlemesidir.Ağaç kökleri ve otlar,toprağı tutar ve bırakmaz.Ayrıca orman toprağı besler,korur,nemli tutar.Dökülen yapraklar çürüyerek toprağı zenginleştirir.Selleri önler.Ormanlık bölgelerde şiddetli soğuk,aşırı sı­cak,don ve kuraklık olmaz.
Deniz ve akarsular gibi orman da doğal güzelliğin kaynağıdır.Or­manda barınan av hayvanları,ağaçlarda cıvıldaşan renk renk kuş­lar,yer yer boy gösteren güzelim çiçekler,serin ve sakin gölgeleriyle en iyi dinlenme yeridir.
İşte bütün bu nedenlerle ağa­cın değerini bilmeli,onları korumalı ve geliştirmeliyiz.
Bir zamanlar yurdumuzun büyük bir bölümü gür ormanlarla kap­lıymış.Bugün ormanlarımız gerek­siz kesimler,yangınlar ve tarla açılması gibi nedenlerle çok azal­mış bulunmaktadır.Topraklarımı­zın ancak sekizde bir kadarı or­manlıktır.Bunların büyük bir bölü­mü de istenilen nitelikte değildir.Oysa bir ülkenin ormanlık sayılabilmesi için topraklarının en az yüzde otuzunun ormanlık olması gerekir.Bugün hemen hemen bü­tün dünya ülkeleri ormanlarını gö­zü gibi koruyor ve topraklarını ağaçlandırmaya çalışıyor.Bizim de aynı yolu izlememiz gerekir.Or­manı korumak ve geliştirmek,bü­yük küçük herkesin en önemli gö­revlerinden biri olmalıdır.

ORMAN HAFTASI

Bunun için:

·         İzinsiz ağaç kesmeyelim.Kes­tiğimiz her ağacın yerine en az bir fidan dikelim.
·         Ormanlık bölgelerde ateş yak­mayalım.Ormanda bir duman gördüğümüzde hemen ilgililere haber verelim.
·         Ağaçlara zarar veren hayvan­ları ormanlık bölgelerde otlat­mayalım.
·         Böcek ve tırtıllara karşı ağaç­ları ilaçlayalım.
·         Orman içinde tarla açmayalım,açmak isteyenlere de engel olalım.

Devletimiz ormanlarımıza bü­yük önem vermektedir.Ormanı ge­reksiz yere zarara uğratanlara kar­şı ağır cezalar getirilmiştir.Yurdun her yerinde ağaçlandırma çalışma­ları büyük bir dikkat ve önemle yürütülmektedir.Bu çalışmalara halkın katkısını sağlamak ve or­man hakkında halkımızı bilinç­lendirmek için her yılın mart ayının 21-26 tarihleri arası Orman Haf­tası olarak kabul edilmiştir.Bu haf­ta içinde radyo,televizyon,gazete ve dergilerde ormanlarımız üzerin­de durulur.Okullarda ve kışlalarda öğrencilere ve askerlere orman varlığımız hakkında bilgiler verilir.Ormanın ve ağacın önemi anlatılır.Boş alanların ağaçlandırılması için çalışılır.
Yeşil bir vatan,verimli toprak­lar,mutlu,sağlıklı ve neşeli insan­lar yetiştirmek,güzel bir hayat sür­mek istiyorsak,ormanlarımıza sa­hip çıkmalı,çevremizi ağaçlandır­mak için sürekli çalışmalıyız.




24 Kasım 2014 Pazartesi

Veremle Savas Egitimi Haftasi

VEREMLE SAVAŞ EĞİTİMİ HAFTASI

(Ocak ayının ilk haftası)

VEREMLE SAVAŞ EĞİTİMİ HAFTASI

 

AMAÇLAR:


·         Öğrencilere sağlık ve hastalık hakkında bilgi vermek.
·         Hastalıklar arasında veremin önemli bir yer tuttuğunu, bu ne­denle özel bir savaş haftası kabul edildiğini anlatmak.
·         Öğrencileri verem hastalığı, bundan korunma ve yakalandığında iyileşme yolları hakkında bilgi sahibi etmek.

VEREMLE SAVAŞ EĞİTİMİ HAFTASI

Verem,eskiden beri bilinen bulaşıcı bir hastalıktır.Çok sinsi,çok da tehlikelidir.Halk arasında ince hastalık olarak bilinir.Vücuda giren verem mikrobu kolay kolay öl­mez.İnsanın zayıf bir anını kollar.Küçük bir üşütme,beslenme yeter­sizliği veya vücut direncinin azaldı­ğı zamanlarda hemen ortaya çıkar.Hastalığın iyileşmesi de uzun za­man alır.Verem bulaşıcı bir hasta­lıktır.Bu nedenle çok tehlikelidir.Her yıl binlerce vatandaşımız bu hastalıktan ölmektedir.Verem hastalığı genellikle akci­ğerlerde görülse de,bu hastalık gırtlak,kemik,idrar yolları ve vücu­dun diğer organlarında da olabilir.
Vereme yakalanan kişi,gün­den güne zayıflar,halsizleşir.En küçük bir harekette çabucak yoru­lur.Özellikle geceleri terler,ateşi yükselir.Kesik kesik öksürürken çoğu kere balgamla birlikte kan da gelir.Hastalık,zamanında anlaşı­lıp tedavi edilmezse hasta ölebilir.
Verem insana çeşitli yollardan geçer.Bu hastalığın mikrobunu ilk olarak 1883 yılında Robert Koch adlı bir bilgin bulmuştur.Verem mikrobu,veremli bir hastaya do­kunmakla,onun yemek takımlarını veya eşyasını kullanmakla,toz ve toprakla,veremli bir ineğin sütünü iyice kaynatmadan içmekle geçe­bilir.
VEREMLE SAVAŞ EĞİTİMİ HAFTASI

Verem Aşısı


Veremden korunmak için iyi beslenmeli.Temiz havada dolaş malı.Spor yapmalı.Vücut temizli­ğine önem vermeli.Aşırı yorulmamalı,üzülmemeli,uykusuz kalma­malı.Yiyecek,içeceklerin temiz olmasına dikkat etmeli.Sigara içmemeli.Verem aşısı (BCG) olmalı.Yılda en az bir kere doktor deneti­minden geçmeli.Akciğer filmi çektirmeli.Mikroplu ortamlardan uzak durmalı.Her hastalıkta olduğu gibi ve­rem hastalığı da erken anlaşılırsa,iyileştirilmesi kolaylaşır.İyi beslenme,temiz hava,dinlenme ve veri­len ilâçları zamanında alma hastalığı iyileştirmede çok yararlıdır.Yurdumuzda verem hastalığıy­la savaşmak için 1956 yılında Ve­rem Savaş Derneği kurulmuştur.Bu kuruluşun amacı,halkı verem hastalığından korumak ve hastala­rı tedavi etmektir.Derneğin gezici ekipleri yerleşim birimlerini tek tek dolaşır.Verem hastalığı hakkında bilgi verir.Veremden korunma yol­larını öğretir.Halkı ücretsiz mua­yene eder.BCG aşısı yapar,ilâç dağıtır.Bu hastalığın tehlikelerini iyi bi­len devletimiz,yılbaşını izleyen ilk pazar günü başlayan haftayı Ve­remle Savaş Haftası olarak kabul etmiştir.Bu hafta süresince radyo,televizyon,gazete ve dergilerde veremle ilgili yayınlar yapılır.Okul­larımızda öğrencilere verem hasta­lığının tehlikeleri anlatılır. Bu has­talıktan korunma yolları öğretilir.



20 Kasım 2014 Perşembe

Özel Güvenlik

Güvenlik Görevlisi

Özel Güvenlik

Güvenlik görevlisi,işyerlerinde,sitelerde,özel kurumlarda,devlet kurumlarında,binalarda nöbet tutarak bir tür caydırıcılık veya hırsızlığın minimuma indirilmesidir.
Güvenlik görevlisinin silahlı veya silahsız olmak üzere iki tür sertifikası vardır.Bunlardan silahsız olanla nöbet tutulan yerler silah gerektirmeyen veya silahın tehlikeli olabilecek yerlerdir.Örneğin,binalar,siteler,bazı işyerleri gibi silahın tehlikeli olabileceği yerlerde silahlı güvenlik durabilir ama silah verilmez.Silahlı güvenliğin silah verilmesi için silahın gerekebilir olması yani bankalar gibi yerlerde güvenlik görevlisine silah verilir.

Güvenlik görevlisi olmak için;
  • Öncelikle Türkiye vatandaşı olmak
  • En az orta okul mezunu olmak(silahsızlar için)
  • Silahlılar için en az lise mezunu olmak
  • 18 yaşını doldurmuş olmak
  • Kamu haklarından kullanılabilir olmak 
  • Vücudunda görevini engelleyebilecek özrü bulunmamak
  • Yüz kızartıcı suç işlememiş olmak(hırsızlık,rüşvet,ırza geçme,kız kadın çocuk kaçırma gibi)

Bu özellikleriniz var ise güvenlik kursuna gidip güvenlik eğitimi alabilirsiniz.Güvenlik kursuna kayıt olabilmeniz için gerekenler;
  • Diploma aslı ve fotokopisi
  • Kimlik fotokopisi( 1 adet)
  • Muhtardan ikametiniz i gösteren belge
  • Vesikalık fotoğraf( 6 adet)

Yazıldığınız kursta yazılı sınava kadar verilen eğitimlere katılmanız ve yazılı sınavda da geçerli not almanız gerekmektedir.Yazılı sınavdan geçerli not silahsız güvenlik için en az 60 puan veya üstü almanız gerekmektedir.Silahlı güvenlik için toplam 125 soru vardır bunun 100 sorusu güvenlikle ilgili geriye kalan 25 soru ise silah sorusudur.Silahlı eğitimin bir de silah atışı vardır 5 atış 50 puan değerinde.Silahlı güvenlik yazılı sınavdan en az 60 almanız gerekmektedir 60 altında bir puan alırsanız silahlı kısmından da kalmış sayılırsınız.25 soruluk puanınız ve silah puanınız toplamı en az 120 olmalıdır.
Özel Güvenlik

Kursu ve yazılı sınavı geçtikten sonra kurs sizin sertifikanızı 1 hafta içinde çıkarır ve siz o sertifikayla;
  • Diploma fotokopisi (1 adet)
  • Kimlik fotokopisi (3 adet)
  • Adli sicil kaydı (1 asıl ve fotokopisi)
  • Vesikalık fotoğraf (4 adet,fotokopi olmayacak ve son 6 ay içinde çekilmiş olacak)
  • Sağlık raporu(Devlet hastanelerinden alınmış olması gerekmektedir)
  • Vukuatlı nüfus kayıt örneği(Emniyet Müd. Verilmek üzere)
  • Muhtardan ikametgah ilmühaberi( 2 adet)
  • Arşiv araştırma formu( 1 adet)
Bu belgeleri hazırlayıp Özel Güvenlik şube müdürlüğüne teslim etmeniz gerekmektedir.Yaklaşık bir ay kadar süren bu araştırma sizin takip etmeniz ve kimliğinizi almanız gerekmektedir.
Zamanında özel güvenlik görevlisinin bir fonksiyonu vardı.Şuan ülkemizde yaklaşık olarak 250 bin adet özel güvenlik şirketi ve milyonlarca güvenlik görevlisi olarak çalışan vardır.Git gide de artmaktadır.Sizde özel güvenlik olmak istiyorsanız hemen bir kursa gidip başvurun….  

18 Kasım 2014 Salı

Sürücü Belgesi

Sürücü Belgesi


Sürücü belgesi,trafiğe çıkmak için Sürücü kurslarından eğitim görülerek alınan bir belgedir.
Sürücü kursuna yazılmak için bir takım belgeler hazırlamanız  gerekmektedir.
·         Nüfus cüzdanı fotokopisi
·         Diploma fotokopisi
·         Sağlık raporu(Veriliş kısmına ‘sürücü olur’ yazılı olarak
·         Savcılıktan temiz kağıdı.
·         5 adet vesikalık fotoğraf
Bu belgeleri hazırlayıp kursunuza yazılabilir ve sınav süreci gelene kadar,yazılı sınav için derslere katılmanız ve direksiyon sınavı için direksiyon eğitiminizi kursun size sunduğu direksiyon eğitmeninden almanız gerekmektedir.
Yazılı sınav üç konuya ayrılmış olup bunlar ilkyardım,motor ve trafiktir.
Sınavı geçmeniz için ilkyardımdan 70 üzeri motordan 70 üzeri ve trafikten 70 üzeri puan almanız gerekmektedir.Eğer herhangi birinden 70 in altında puan alırsanız o bölümden kalırsınız ve tekrar o bölüme sınava girmeniz gerekmektedir.Üst üste 5 deva sınavdan geçemezseniz kurstaki dosyanız yanar ve tekrar dosya açtırmanız için tekrar kursa kayıt yaptırmanız gerekmektedir.
Sınavların hepsinden geçerli not alıp yani 70 üzeri alırsanız direksiyon sınavına girmeye hak kazanırsınız.Şu anki sitem de puan olarak hesaplanmamaktadır.Eğer sınava giren kişi geçerli notu almışsa bilgisayar otomatik olarak geçti diyor.Lakin geçerli puan alınmamışsa hangi bölümden kaldı ise yine otomatik olarak bilgisayar bölümünü ve kaldı olarak gösteriyor.
Hepsinden geçip direksiyon sınavına girersiniz.Yaklaşık bir hafta sonra bunu kursunuz size haber verecektir hangi gün olduğunu.Direksiyon sınavında iki tane milli eğitimden gönderilen denetmen ve size kursta eğitim veren eğitmeniniz ve siz olursunuz.Direksiyon kursunda dikkat etmeniz gereken bazı püf noktalar vardır.

·         Öncelikle koltuğa oturduğunuzda ilk yapmanız gereken şey emniyet kemerinizi takmak olsun.
·         Sonra aynaları (dikiz ve arkayı gören) kontrol ederek kendinize göre ayarlamanız gerekmektedir.
·         Aracı çalıştırıp kalkarken gaz ve debriyajı öyle ayarlayın ki istop etmesin
·         Trafiğe çıkarken ve şerit değiştirirken sinyal vermeyi unutmayın
·         Aracı yavaş ve heyecan yapmadan kullanmaya özen gösterin
Bunların hepsini yaparsanız geçerli notu aldığınızın garantisidir.
Direksiyon sınavını da geçip ehliyete hak kazandığınızda yaklaşık bir hafta kadar sonra direksiyon eğitim diplomanız çıkar.Sonra emniyete giderek harcınızı yatırıp ve belge isterlerse takdim edip ehliyetinizi yaklaşık bir ay kadar sonra elinize alabilirsiniz.
2 Tekerlekli araçlar için A2 ehliyet,4 veya 6 tekerlekli araçlar için B ehliyet,6  üzeri araçlar içinde E ehliyet gerekmektedir.
Ehliyetinizi büyütmek için yine bir kursa yazılmanız ve gerekli işlemlerden geçmeniz gerekmektedir.
Ehliyettiniz sizin için bir emliyettir.






17 Kasım 2014 Pazartesi

Geçmişi Kesfetmek

Geçmişi Kesfetmek

Geçmişi Kesfetmek

Geçmişi Kesfetmek



Uzak atalarımız ilk olarak bundan 12.000 yıl önce çiftçi olarak yerleşik yaşama geçtiler ve ilk medeniyetler bu şekilde gelişmeye başladı.Geride bıraktıkları obje ve yapıların birçoğu savaşlar, doğal afetler ve zamanın etkisiyle yok oldu.Ama büyük bir kısmı da günümüze kadar ulaştı.

Gömülü Sırlar

Arkeologlar karada ve denizde binlerce yapı ve objeyi yer altından çıkardılar. Dünyanın bir çok yerinde her yıl yeni buluntular ortaya çıkıyor ve bu buluntular bizim antik yaşam hakkında daha fazlasını açığa cikarmamıza yardımcı oluyor.Modern Soner teknolojisini kullanan dalgıçlar içlerinde yükleri gayet iyi korunmuşları da olan antik gemi kalıntıları (batıklar) keşfettiler.Son yıllarda keşifler,yüzyıllarca dalgaların altında saklı kalmış antik Mısır şehirlerinin harabelerini buldular.

Kelimeler ve Resimler 

Yazının keşfi sayesinde atalarımızın düşünceleri,duyguları ve inançları hakkında bilgi edinebilirsiniz.Kimi zaman,sonraki nesillere yapılmış kopyalara güvenmek zorunda kalsak da çok sayıda el yazması günümüze ulaşmış bulunuyor.
Antik resimler de bilgi edinmek adına çok önemli hazinelerden biridir.Çeşitli kültürlerden insanlar,evlerinin ve sarayların duvarlarına günlük yaşamdan sahneler resmetmişlerdir.Bazıları zeminlere mozaik resimler de yapmıştır. Bütün bunlar,antik giysiler,evler ve mobilyalar hakkında bir çok gerçeği çıkarmıştır.

Modern Yöntemler 

Günümüzde arkeoglar geçmişi açığa çıkarmak için şaşırtıcı derecede geniş bir yöntemler kümesinden yararlanmaktadır.Havadan çekilen fotoğraflarla gömülü suların ana hatları ortaya çıkarılırken,manyetik tarayıcılarla toprağın altında kalmış yapılar saptanabilmektedir.Bu tür çalışmalara Jeofizik arastırmaları deniliyor.

Arkeolojik ören yerlerinde bulunan bitki ve canlıların özenle incelenmesi de bir o kadar aydınlatıcıdır. Uzmanlar,boyut olarak hayvan isketlerinden polen taneciklerine uzanan geniş bir yelpazede kalıntıları inceliyorlar.Bu zahmetli çalışmalar, insanların yaşadıkları çevre ve yedikleri besinlerle ilgili hayranlık uyandıran ipuçları ortaya çıkıyor. Doktorların kullandıkları bazı teknikler de antik sırları açığa çıkarılmasına yardımcı oluyor.Mumyalar,cesetlerin üç boyutlu görüntülerini elde etmek için bilgisayarlı tomografi kullanılarak incelemekte,DNA testleriyle eski insanların nereden geldiklerini ve akrabalık ilişkilerini göstermektedir.