14 Ağustos 2014 Perşembe

İğde Ağacı Ve Faydaları


İğde ağacı, genellikle ülkemizin güneyinde ve iç anadolu bölgesinde yetişen,kuraklığa dayanıklı,bağ ve bahçelerde çit bitkisi olarak ta kullanılan,iğde dediğimiz meyveyi veren bir ağaçtır.İğdeler genellikle sarı ve kahverengi renkte olup,çiçekleri kokulu ve kendisi unumsudur.Bir çok faydasının olduğu bu doğa meyvesinin çiçeğini de kaynatıp içebiliyoruz.Kökünde azot depolama özelliği sayesinde çok verimsiz topraklarda bile yetişme özelliği vardır ve kuraklığa dayanıklı olaması sebebiyle erozyona karşıda kullanılır.



İğdenin Faydaları

  • Çiçekleri derideki leke ve sivilceler de kullanılır.
  • Bağırsak iltihaplarında ve sindirim bozukluğunda kullanılır.
  • Egzama hastalarında kullanılır.
  • Vücut direncini arttırma özelliği vardır.
  • Soğuk algınlığına ve grip hastalarına iyi gelir.
  • Öksürüğü keser.
  • Kusmayı önler ve ishali önleyicidir.
  • Börek hastalarına iyi gelir.
Fazla tüketilmemelidir aksi taktirde unumsu özelliği nedeniyle kabızlığa neden olabilir.



13 Ağustos 2014 Çarşamba

Karga



Yeryüzünün insanoğlu tarafından değiştirilmesine kimi hayvan türleri ayak uyduramaz ve türleri yok olma tehlikesine bile girebilir.Kimi hayvan türleri ise bu değişikleri hiç önemsemez,hemen uyum sağlar ve yaşamaya çalışır.Bunlardan ön sıralarda hamam böceği,kargalar ve fareler gelir.Bu hayvan türleri genellikle sevilmeyen türlerdir.Ama benim ilgimi çekti ve karga kuşunu araştırdım.
 Karga,tüyleri siyah renkli olan,irili ve yapılı,gagası düz,rahatsız edici bir sesi olan,kargagiller den bir kuş türüdür.Karga yaklaşık olarak 15 ile 20 sene arasında yaşarlar.En uzun olarak yaşayan karga 30 yaşına kadar Amerika'da görülmüştür.Boyları 20 cm cıvarı ve eni 13 cm cıvarı gelmektedir.
Karga kuş türleri arasındaki en akıllı hayvan diyebiliriz.Bu kuş türünün zekasını kullanabildiğini biliyor muydunuz.Bir çoğumuz kargayı,tilki ile karganın hikayesinden tanırız.Hani tilki karganın ağzındaki peyniri almak için oyun yapar ve kargayı aptal yerine koyar.Tilkiyi kurnazlığıyla tanırız ama karga akıllı bir hayvandır.Bu başta da dediğim gibi bir hikayedir.
Doğal yaşamlarında karganın alet kullanabildiğini biliyor muydunuz.Araştırmacılar bir deney yaparak görmüşler.Kargalar doğada karşılaştıkları sorunlar için bir çözüm üretmişler ve de bütün bildiklerini yavrularına öğretmişlerdir.Örneğin bir karga ulaşamadığı bir delikten yiyeceği çıkarmak için uygun bir çubuk yardımıyla rahatlıkla çıkartabilir.
  
Deneyimizde,boş odaya bir kabın içine bir boru koyularak,dibine karganın gagası ile ulaşamıyacağı bir solucan konur.Borunun yanına da bir tel parçası konur ve karga boş odaya bırakılır izlenir.Karga belli bir bekleyişten sonra borunun içindeki solucanı fark eder,ulaşmaya çalışır ve ulaşamaz.Sonra borunun yanındaki tel parçasını görür,teli ağzına alır,borunun içine sokar ve solucanı çıkarmaya çalışır ama yine başaramaz.
Burada karganın günlük yaşamlarındaki sorunlara karşı her zaman bir alternatif çözümü vardır.Tel parçasının ucunu bükerek solucanı kolaylıkla çıkartır.Karganın tel yardımıyla solucanı çıkarması beklenirken karga zekasıyla bir kez daha şaşırtarak telin ucunu bükerek çıkartması ne kadar akıllı olduğunu kanıtlamıştır.
Karganın zekasını kullandığı bir başka konu ise dalından düşen cevizleri yemek için yukarıya süzülerek sert bir zemine bırakarak kırılmasını sağlaması ve içini yemesidir.
Hatta Tokyo şehrinde bir gözlemci kargaların cevizi o kalabalık Tokyo trafiğini bırakarak araçların ezmesini sağlıyormuş.Sonra bunu yemek için araçların kırmızı ışıkta durmasını bekleyip ve ezilen cevizinin içini yemeye gidiyormuş hatta kırmızı ışık tan yeşil ışığa geçene kadar zamanda da işini bitirip yeni yiyecekler bulmaya gidiyormuş.
Yani yukarıdaki örneklerle de anlattığım gibi tilkinin aptal yerine koyduğu bir kuş değildir karga aksine zekasını iyi kullanabilen,yaşam zorluklarına çözüm üretebilen akıllı bir hayvandır.  











11 Ağustos 2014 Pazartesi

Obez İnsan



Anne karnında başlar bildiğimiz üzere beslenme vede yaşamımızın sonuna kadar devam eder.İnsan vücudunun çalışması,gelişmesi ve uzun süre yaşaması için belli bir besin kaynağına ihtiyacı vardır.Yanız besin kaynağı derken abur cubur dan bahsetmiyorum.Aksi taktirde obezite hastalığına yakalanabiliriz.
Obezite,fazla yağ hücresidir.Vücut kendi ihtiyaçları için belli bir miktar yağ ihtiyacı duyar ve depolar.Vücuda alınan fazla yağlar ise yani yediğimiz abur cuburdan elde edilen yağlar vücudun karın ve kalça bölgesinde yağ kütlesine dönüşerek şişmanlık oluşturur.
Obeziteyi oluşturan faktörler aşırı ve doğru beslenmeme ve yediğimiz ürünleri eritememe yani spor yapmamadan kaynaklanıyor.
Alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede olması gerekir sağlıklı beslenmek için.
Yetişkin insanların vücut ağırlıklarının erkeklerde %15-18'i kadınlarda ise %20-25'ini yağ hücresi oluşturmaktadır.Bu oranlara göre erkeklerde %25'in kadınlarda da %30'un üzerine çıkması obeziteyi oluşturur.
Yapılan araştırmalara göre ülkemizin %35'i obez insanlardan oluşuyor.

Genellikle genç ve çocuklarda görülen obezite hastalığı ilerde fazla yağ nedeniyle damar tıkanıklığına buda kalp krizi geçirme riskinizin artmasına neden olmaktadır.
Obezite hastalığına yakalanmamız için düzenli beslenme ve spor şarttır.

Deniz Suyu


Deniz, deyince aklınıza ne gelir?Bir çok insana sorsak tatil der,birazı da ferahlamak falan der.
Ama biliyor musunuz deniz suyunun insan vücuduna bir çok faydası olduğunu ve bazı ilaçları deniz suyundan yapıldığını.Bir çoğumuz bilmez ve termal sulara girmek için tonla para öderler.
Bütün denizlerin ortalama %3.5 tuz olduğunu biliyormuydunuz.Bu ortalama bir kg deniz suyunda 35 gram tuza denktir.
Peki bu denize suyu nerden mi geliyo?
19.yy ve 20.yy larda araştırmacı bilim adamları tarafından yanıtlanmış bu soruyu içerisinde sodyum klorür(NaCl) bulunan büyük kaya parçalarını erozyona uğratarak okyonuslara sürüklerler ve kayadaki sodyum klorür erir ve denize karışır buda onu tuzlu yapar.
Deniz suyunun yoğunluğu içerisindeki tuz kütlesinden dolayı tatlı ve saf sudan daha fazladır.
Bir litre termal suda 1000 miligram faydalı madde var ise bu aynı oranda temiz bir deniz suyunda 40.000 miligram faydalı madde vardır.Yani kırk katı daha faydalıdır.
Örneğin burnunuz tıkalı ise deniz suyu açar,sivilcenize kökten çözüm getirir,sinüziti temizler,diş sağlığına faydalı,yaraları iyileştirir,cilt hastalıklarına birebirdir ve sayamadığımız bir çok faydası vardır.
Eğer denize yakın bir yerde oturuyorsanız günde bir iki kere denize girmenizi ve bu tuzlu su terapisinden vücudunuzun yararlanmasını sağlayabilirsiniz..

10 Ağustos 2014 Pazar

Yıldırım

YILDIRIM
Şimşek bulutlar arasın da elektrik boşalırken çıkan kıvrımlı ışığa denir.Yıldırım bir şimşek türüdür.
Yıldırım,şimşekle birlikte gökgürültüsünün oluşumundan yerle gökyüzü arasında elektrik boşalmasına denir.Yıldırımın yaklaşık olarak akımı 30.000 amper dir ve ısısı 30.000 °C dir.Çok hızlı bir şekilde oluşur ve yere yaklaşık 30 milisaniyede düşer ve yerden de buluta 100 milisaniyede geri döner.
Yıldırımın elektrik yüklü olması nedeniyle,çarpması halinde öldürebilir.
Dünyada yaklaşık olarak 24.000 kişi yıldırım çarpması sonucu hayatını kaybediyor.
Yıldırımdan korunmak için kapalı,yaş olmayan,metale dokunmayacak şekilde saklana biliriz.
Yıldırım çarpması sonucu bu hale gelen bir kişinin resmidir.
Yıldırım çarpması sonucu yüksek şok dalgası yüzünden epey bir savrulabilir,giysileri parçalanıp,derisinde de yanıklar meydana gelebilir.Bazen de bilinç kaybı ve ölüme neden olabilir.
Dünyada senede üç milyar yıldırım veya şimşek oluşmaktadır.Bu da başka bir deyişle senede herhangi bir günde ortalama olarak 1500 ile 2000 arası yıldırım bulutu oluşmaktadır.Yani ortalama olarak bir günde          yeryüzüne 100 kadar yıldırım düşmektedir.
Kış mevsimlerinde az görülen şimşek ve yıldırım genellikle yaz mevsimlerinde oluşur yani ılık ve nemli havayı tercih ederler. 

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Asgari Hayaller



Baharı kutlasın diye güllerimiz,
su verdim saksılarına bol bol,
yakınca otururduk fırına,
severim ekmek kokusunu,
bahçesi olan bir evimiz olmadı belki,
toprağına ekemedik gülücükler yarınların.
babamız vardı yorgun,
akşam eve gelirken oyuncak getiremeyen.

Yavan ekmek paylaşan çocukları izlerdim akşamları,
yorgunluğu paylaşmak gibi bir şey olmalıydı,
ekmeğin yarısı yavan,
diğer yarısı daha yavandı yarından,
gülen gözleri masum,
geleceği o kadar da masum değildi belki hiç birinin,
babaları vardı yorgun,
akşam eve gelirken
-hanım bir şey lazım mı ?
diye soramayan.

Asgari ücretin ne demek olduğunu öğrendiğim yaşlardı,
asgari ücretin ne demek olduğunu
ayağımızdaki yırtık ayakkabıdan öğrenmek ayrı bir fiyakaydı
çok soğuk değildi anne,hasta olmam merak etme,
bu fakirlikte hastalık bile uğramazdı mahallemize,

Kimler yaşardı şu sisli dağların ardında,
annem hep zenginler yaşar oğlum derdi,
onlar asgari ücreti 3 kere 4 kere alıyordu zannımca
bize asgari ücret,ayda bir düşüyordu sanırım,
ay ortasında bitiyor derdi babam.


10 şubat 2014 pzt.

S.r.

8 Ağustos 2014 Cuma

Kraliçe Arı

KRALİÇE ARI
Kraliçe arı bir kovanın üreme görevini üstlenir.Bir kovanda bir çok dişi arı vardır ama kovanın tek bir tane kraliçesi olur diğer dişiler kısırdırlar ve bu yüzden üreme yapamazlar. Sadece arı sütü veya polenle beslenir.
Diğer dişi arıların görevi temizlik,savunma yapma,kovana yiyecek bulma gibi bir çok görevi vardır.Erkek arıların görevi ise sadece kraliçe arıyı döllemek tir.
KRALİÇE ARI
Kraliçe arının diğer arılarla hiç bir genetik ayrıcalığı yoktur.Sadece biraz iri gözükürler.Kraliçe,ortalama olarak 4 sene yaşar ve 2 yıl verimli yumurtalar verir 2 sene sonra verimi düşer ve öleceğini anlayınca yeni bir kraliçe arı çıkartmak için kendini zorlar bu kovanın yeni kraliçe arı olduğunda kendini öldüreceğini bilse bile.Bu kadarda asil bir varlıktırlar.
Arılar doğanın bir parçası olup bizlere bal yapmakla sorumludurlar.Kaliteli balın her devaya iyi geldiği hepimiz tarafından bilinmektedir.Bal yapan bir arının da en önemlisi kraliçesidir.
Kraliçe arıları zor bulunan bir türdür.