Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ağustos 2014 Perşembe

Balık Yağ

BALIK YAĞ

balık

Balık yağ,omega 3  omega 6 vitaminleri bulunan,balıklardan ve diğer deniz hayvanlarının dokularından üretilen,insan vücudu için asit ve mineral bakımından gerekli besin kaynağıdır.
Özellikle lüfer,alabalık,sardalye gibi yağlı balık türlerinden üretilen balık yağ (omega 3 veya omega 6)  ihtiyacı bu tür balıkları tüketilmesi sonucunda da karşılanmış olur.Bu balıkların dokularından elde ettikleri 3.5 gram yağın  yaklaşık olarak 1 gram ı omega 3 yağ asidi içermektedir.Lakin balık sevmeyenler ise vücudun ihtiyacı olan omega 3 omega 6 vitaminleri kapsül şeklinde satılan fakat bilindiği üzere her şeyin sahtesini de yapan korsanlara dikkat etmekle birlikte eczanelerden veya güvendiğimiz yerlerden temin etmeliyiz.
Alzheimer,dikkat bozukluğu,depresyon hastaları,hiperkativite bozukluğu görülen hastalarda kullnıldığı gibi kalp krizi riskini azaltan ve beyin il ilgili rahatsızlıklarda da kullanıldığı görülmüştür.
Balık yağını düzenli olarak kullanımımız da beyin fonksiyonlarına yararı bilinmektedir.
Bazı kişiler göz bozukluğu,gözün kuruluğuna da iyi geldiğine de söylemektedirler.
Kalp hastaları için tansiyonu düşüren ve düzenleyici etkisi olduğu yalınız kalp ilacı kullanıyorsanız balık yağın fazla bir etkisi olmayacağı bilinmektedir.
balık
balık

Omega 3 dediğimiz temel yağlardan biridir.Vücudumuzda bütün hücrelerimizde,beyin hücreside dahil olmak üzere hücre zarlarının yapısında bulunan,hücrelerimizin iyi solumasına,bütün hücrelerin iyi çalışmasına,hormonlarımızın iyi çalışmasına,sinir sistemimizin iyi çalışmasına,sinir sistemimizdeki iletinin iyi çalışmasına yardımcı olan bir yağdır.
Vücudumuz bu yağı sağlıyamadığı için dışarıdan takviye olarak bunu temin etmelidir.
Bizim ülkemizde balıklar lezzetlidir fakat sıcak su balığı olduğu için fazla omega 3 bulunmamaktadır.Omega 3 soğuk su balığında görülen bir yağ türüdür.Bunun nedeni de mantıksal olarak soğuk su balığın korunması için yağ fazla olması gerekir.
Günlük omega 3 ihtiyacımız olan bir kilo balık yiyemeyiz fakat omega 3 içeren kapsül alırsak ileriye yönelik sağlık yatırımı yapmış oluruz.Araştırmalara göre günlük 3 gram omega 3 alınması gerekmektir.Ancak bu omega 3 vücuda girince çok çabuk bozulup okside oladuğu için güçlü bir antioksidan la alınması gerekmektedir.
balık yagı
balık yagı
Hamileler için faydalı olan balık yağ hamile bir tarafından düzenli ve doktor kontrolü  ile alındığında bebeğin beyin gelişimi ve gözlerinin gelişiminde faydası olduğu saplanmıştır.Balık yağ denince hemen yağ kelimesinden kilo almayı düşünebilirsiniz fakat tam tersi zayıflamak içinde kullanılabilir bir etkisi vardır.Yani vücuttaki birçok fonksiyonu düzenlediği için zayıflama yapıldığı tespit edilmiştir. 




26 Ağustos 2014 Salı

Kalbin iç Yapısı 3

KALBİN İÇ YAPISI 3

KALBİN İLETİ SİSTEMİ

Özelleşmiş kalp kası hücreleridir.

Nodus sinuatrialis(Keith-Flack düğümü)

Epikardiyum hemen altında,v.cava superrior’un sağ atriyum’agirdiği yere yakın,crista(veya sulcus) terminalis’in üst ucunda lokalizedir.

Nodus atrioventricularis (Aschoff-tawara düğümü)

Ostium sinus coronarius’un solunda,triküspid kapağın septal küspisinin tutunduğu yerin yukarısında,septum interatriale’de lokalizedir.Kalpte iletinin en yavaş olduğu yerdir.

Fasciculus atrioventricularis(His bandı)

Kalbin iç Yapısı 3
Kalbin iç Yapısı 3
Atriyonventriküler düğümün devamıdır.Septum interventriculare’nin membranöz parçası üzerindedir.Kalbin fibröz iskeleti,atriyumlar ile ventriküller arasındaki bağlantıyı kestiği için,bu fasikülüs atriyumlarla ventriküllerin kas dokusu arasındaki tek fizyolojik bağlantıdır.
Fasciculus atrioventricularis,septum interventriculare’nin musküler parçasının başlangıcında,crus dextrum ve crus sinistrum denileniki dala ayrılır.
Crus dextrum,sağ ventrikül’de trabecula septomarginalis’e girip,m.papilaris anterior’a ve ventrikülün ön duvarına ulaşır.Ventrikül duvarının endokardiyum’u altında,plexus subendocardialis (Purkinje lifleri) oluşturur.
Crus sinistrum da,dallarını önce papiller kaslara verir,daha sonra plexus subendocardiaslis’i(Purkinje lifleri)oluşturur.
Kruslar,önce papiller kaslara dallar verir,daha sonra plexus subendocardialis’i (Purkinje lifleri) oluşturur.Bu nedenle,papiller kaslar ventriküllerden önce kasılır.

Kalpte en hızlı ileti Purkinje liflerindedir.

KALBİN SİNİRLERİ

Kalbin iç Yapısı 3
Kalbin iç Yapısı 3

Kalp,OSS’nin kontrolü altındadır.Parasempatikleri,her iki taraf n.vagus’un kardiyak dalları ile,sempatikleri ise,medulla spinalis’in T-T,segmentlerinden gelir.
Sempatik ve parasempatik dallar birararya gelerek,plexus cardiacus denilen bir pleksus oluşturur.Pleksusun vagal lifleri arasında birkaç tane ganglion (ganglia cardiaca)bulunur.Bunların en büyüğü Wrisberg ganglion’u denir ve arcus aortae’nin altındadır.

KALBİN ARTELERİ(ARTERIAE CORDIS)

Kalbin iç Yapısı 3
Kalbin iç Yapısı 3

Kalbi besleyen arterler,aort ascendens’in dalları olan coronaria dextra ve a.coronaria sinistra’dır.Bu arterle,aorta ascendens’in dalları,epikardiyum’un altındadır(subepikardiyal).Diğer dalları derin yerleşimli olup,miyokardiyum’a gömülüdür.
Dominant koroner arter terimi,septum interventriculare’nin arka bölümü ile sol ventrikül’ün alt parçasını besleyen koroner arter için kullanılır.Kişilerin yaklaşık %70’inde bu bölgeleri,sağ koroner arterin dalı olan r.interventricularis posterior besler.Bu nedenle,sağ koroner arter dominanttır.Kişilerin %10’unda,bu alanları sol koroner arterin dalları beslediği için,sol koroner arter dominanttır.Geri kalan oranda,beslenme her iki koroner arterden gelen küçük dallarla sağlanır ve dominantlık belli değildir.

A.coronaria dextra

Sağ(yada ön) sinus aortae’de çıkar.V.cardiaca parva ile birlikte,sağ atriyum ile sağ ventrikül arasında sulcus coronarius’ta seyreder.
Sağ atriyum,sağ ventrikül’ün büyük böülümü,sol ventrikül’ün diyafragmatik yüzünün bir bölümü,interventriküler septum’un 1/3 arka-alt parçası ve sol atriyum’un bir bölümü ile krus’ların proksimaline kadar ileti sistemine ait tüm yapıları besler.
R.interventricularis posterior;crux cordis’te sağ koroner arterden ayrılır.V.cardiaca mediaile birlikte sulcus interventricularis posterior’da seyreder.İncisura apicis cordis’te,r. interventricularis anterior ile anastomoz yapar.Bu arterden ayrılan septal arterlerin en büyüğü (genellikle birincisi) nodus interventricularis’i besler(r.nodi interventricularis).

A.coronaria sinistra

Truncus pulmonalis’in arkasında,sol(yada arka) sinus aortae’den çıkar.0.5 2 cm lik bir kütük şeklindedir.Sağ koroner arterden daha kalındır.Sol ventrikül’ün ve sol atriyum’un büyük bölümünü,sağ ventrikül’ün küçük bir bölümü interventriküler septum’un 2/3 ön parçasını ve crus dextrum ile crus sinistrum’u besler.
Arter,truncus pulmonalis ile auricula sinistra arasından geçip,sulcus coronarius’ta iki uç dalına ayrılır.

Dalları

r.interventricularis anterrior;v. cardia manga ile birlikte sulcus interventricularis anterior’da seyreder.Septum inter ventriculare’nin ön bölümünü besler.Incisura apicis cordis’te,r. İnterventricularis posterior ile anastomoz yapar.Klinikte,LAD (left anterior descending artery)adı ile bilinir.
r.circumflexus;sulcus coronarisus’ta sola doğru seyreder ve dallarını verir.Önemli dalları; r.marginalis sinister (kalbin sol kenarında seyreder), r.nodi sinuatrialis (bazen)ve r.nodi interventricularis (bazen).


24 Ağustos 2014 Pazar

Kalbin İç Yapısı 2

KALBİN İÇ YAPISI 2

Kalbin İç Yapısı 2

ATRIUM SINISTRUM

Kalbin en arkada bulunan bölümüdür.Basis cordis’in büyük bölümünü ve sinus obliguus pericardii’nin ön duvarını yapar.Akciğerden gelen dört tane v.pulmonalis,sol atriyum’a arka-dış yüzünden açılır.

OSTIUM ATRRIOVENTRICULARE SINISTRUM

Sistol sırasında,valva atrioventricularis sinistra (valva mitralis=valva bicuspidalis)denilen bir kapak ile kapatılır.Triküspid kapak ile tamamen benzer yapıda olup,aynı özelliklere sahiptir.Cuspis anteriorve cuspis posterior denilen iki tane küspisi vardır.

VENTRICULUS SINISTER

İçyüzü sağ ventrikül’ün iç yüzüyle benzer özelliklere sahiptir.
Sol ventrikül’de,m.papilaris anterior ve m.papillaris posteriordenilen iki tane papiller kas vardır.

OSTIUM AORTAE

Ostium atrioventriculare sinistrum’un ön-sağ tarafında,ostium trunci pulmonalis’in de sağında ve aşağısındadır.Valva aortae denilen bir kapak ile kapatılır.Pulmonal kapakla benzer özelliklere sahip olan bu kapağın,valvula semilunaris dextra,valvula semilunaris sinistra ve valvula semilunaris posterior denilen üç tane yarımay şeklinde valvulası vardır.
Her bir valvulanın hemen yukarısında,aorta ascendes’in duvarı dışa doğru çıkıntı yaparak,valvulalarla aynı isimli sinus aortae’leri (Valsalva sinüsleri)oluşturur.Valvula semilunaris dextra’nın karşısında a.coronaria dextra’nın ağzı yer aldığı için,bu valvulaya valvula coronaria dextra denir.Benzer şekilde,valvula semilunaris sinistra’nın karşısında’da a.coronaria sinistra’nın ağzı yer aldığından,bu valvulayada valvula coronaria sinistra denir.Valvula semilunaris posterior,bir koroner arter ostiumu ile ilgili olmadığından valvula non coronaria adı ile bilinir. 
Kalbin İç Yapısı 2
Kalbin İç Yapısı 2

KALBİN İSKELETİ

Kalbin iskeletini yapan oluşumlar;septum membranaceum,trigona fibrosa ve anuli fibrosi’dir.Fibröz iskeletin fonksiyonları;

  • Nodus atrioventricularis hariç,atriyumlarile ventriküler miyokardiyum’u ayırmak ve kas lifleri için origo ve insersiyo yeri olarak hizmet etmektedir.
  • Kapaklar için tutunma yeri oluşturmak ve kanın pompalanması sırasında ostiumların aşırı genişlemesini önlemektir.
  • His bandının başlangıç parçası için bir pasaj sağlanıp,atriyumlar ile ventriküllere iletilen impulsları ayırmak ve bir insülatör olarak görev yapmaktadır.
Trigonum fibrosum dextrum;ostium atrioventriculare dextrum,ostium atrioventriculare sinistrum ve ostium aortae arasındadır.  
Trigonum fibrosum sinistrum; ostium aortae ile ostium atrioventriculare sinistrum arsındadır. Trigonum fibrosum dextrum,membranöz septumla birlikte corpus fibrosum centralis’ioluşturur. Bu yapı,His bandı tarafından delinir.
Anulus fibrosus sinister; ostium atrioventriculare sinistrum’u kuşatır.
Anulus fibrosus dexter; ostium atrioventriculare dextrum’u kuşatır.Anuluslar,mitral ve triküspis kapaklar için tutunma yeri olarak hizmet eder.

Kalbin İç Yapısı 3

ALS Hastalığı

ALS Hastalığı

ALS Hastalığı
ALS Hastalığı

ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz) hastalığı,bir nevi felç hastalığı da denebilir.Sinir sistemimizdeki omur ilik ve beyin sapında sinir hücrelerinin azalması ile meydana gelir.Bu azalan sinir hücreleri alt ve üst motor sinirlerine baskı yapar,motor sinirleri de beyine,beyinden omuriliğe,omuriliğinden de kaslarımıza giderek hareketlerimizin tamamını kısıtlayabilen bir hastalık türüdür.Diğer bir söylenişle de motor nöron hastalığı da denebilir.
100.000 de ortalama 1,5 kişide görülen bu hastalık genellikle erkeklerde 35 ile 50 yaşlarında görülebilen kadınlarda ise erkeklere göre biraz daha az rastlanan bir hastalıktır.Tabi bu bir varsayımdan ibaret olup daha erken veya daha geç yaşlarda da kendisini gösterebilir.
ALS Hastalığı
ALS Hastalığı
Evresi solunum alamama problemine kadar uzanan ALS yani  motor nöron hastalığı,el hareketlerinde zayıflama,ayaklarımızı oynatamama,dilimizde veya ağız bölümünde hareket kısıtlılığı olarak başlayabilir.
ALS Hastalığı
Sedat BALKANLI

Bir zamanlar Galatasaray  ve Fenerbahçe de top koşturmuş Sedat BALKANLI’nın da ALS hastalığına yakalanarak hayatını kaybetmiştir.ALS hastalığına yakalanmış olan yaklaşık olarak 2 ile 5,6 sene kadar hayatla mücadele edebiliyor.
Motor Nöron hastalığı hem kas yapısındaki kötü etkisi nedeniyle hemde sinir sistemine zarar vermesi ve de sonucu ölümcül olması dünya çapında en önemli hastalıklar arsında yer almaktadır.
Motor Nöron hastalığı,genetik faktörler yani ailesel ve seyrek yani kalıtsal değeri olmayan hastalar olmak üzere ikiye ayrılır.Özellikle seyrek türe rastlanan bu hastalığın kalıtsal değeri yoktur lakin bunun nedeninin de mutasyon olduğu söylenmektedir.Ailesel de ise süper oksit dismutaz enzimi mutasyona uğrayarak bakır ve çinko bağımlılığından çıkması görülür.

23 Ağustos 2014 Cumartesi

Mide ve 12 Parmak Ülseri

MİDE ve 12 PARMAK ÜLSERİ

Mide ve 12 Parmak Ülseri
Mide ve 12 parmak ülseri


Zamanımızda, kadın - erkek, genç - yaşlı pek çok kişide ülser rastlanmaktadır. Ülser, midenin iç yüzeyinde, ufak veya geniş bi kısımda arızalanmadır. Bu kısımda mide kendi iç yüzeyini kon yan sümükvari salgıyı yapamaz ve mide içinde hazım için salgıl: nan asit ve fermentlar bu anzalı kısmı yakar, ağrı yapar ve yava: yavaş 'o kısmı eritmeye hatta kansere kadar sürükler.

ÜLSERİN SEBEPLERİ

Midenin ülserli kısmının, sümükvari salgıyı yapamaz hale g€ meşinin çeşitli sebepleri vardır, bunların en önemlileri:
1. Mide'de asit fazlalığının uzun süre devam etmesi: Mide’< asit fazlalığının veya yanmanın uzun süre devam etmesi ülsere r den olur.
Bunun için (asit fazlalığı ve yanma) kısmına bakınız, bunl vakit geçirilmeden giderilmelidir.
Zamanında tedavisi yapılmayan gastrit zamanla ilerler, i sere yol açar. (Gastrit) kısmına bakınız.
Midenin bir kısmı zayıf düşer ve sümükvari koruyucu mt deyi ve hazım için asidi çıkartamaz olur, midenin diğer kısım rında meydana gelen asit bu zayıflamış kısmı yakmağa, tahriş meğe başlar. Bu halde önce ülser, aşağıda vereceğimiz çarele tedavi edilmeli, sonra tüm mide kuvvetlendirilmelidir. (Mide i yıflığı’na bakınız.)
Sinir gerginliği, işyeri sıkıntısı, aile geçimsizlikleri, kor ve endişe, asab bozucu devamlı gürültü gibi sinir sistemini yıp tan olaylar tüm salgı bezelerinin ve bu arada mideyi ve 12 parır bölgesini de etkiler ve salgı dengesi bozularak ülsere zemin hazır!

Mide ve 12 Parmak Ülseri
mide ve 12 parmak
 
Mide ve 12 Parmak Ülseri
Mide



Sinir bozucu ve yıpratıcı olaylar ortadan kaldırılmalı, aksi hal­de tüm vücutta mide rahatsızlıklarından başka diğer pek çok has­talıklar da başgösterir.
Devamlı ve fazla miktarda alkol, sigara, çay, kahve, şeker ve şekerli yiyecekleri yeme de ülsere yol açar. Bu maddeler fazla kullanılmamalı ve hele ülser başlamışsa tamamen bırakmalıdır.
Aspirin, Salisilik asit, İyot, Sülfamit ve diğer bazı ilaçlan fazla kullananlarda da ülser çok görülür, bunlar mide iç yüzeyini yakarlar. Bu nevi ilaçlar sık sık ve fazla kullanılmamalı ve hele üşer başlamışsa hemen kesmeli, hiç almamalıdır.
Karaciğer yetersizliği ve safra azlığı, orta ve ileri yaşlar­daki kimselerde çok olur ve midede asit yapılı olan gıda maddeleri yeterli safra olmadığı için bazik hale getirilemez, mide ve 12 par­mak kısmını yakarak üsere sebep olur. Karaciğer güçlendirilmeli- dir. (Sağlık - 1 kitabımıza bakınız).
Kalp rahatsızlığı nedeniyle dolaşım yetersizliği olur, bu durum vücutta çeşitli arızalar yanında mide ülserine de sebep ola­bilir. Tüm vücudun sağlıklı kalmasında kalbin önemi büyüktür.
Vücutta hormon dengesinin bozukluğu da ülsere yol aça­bilir. Mütehassıs bir hekim tarafından bu dengesizlik giderildiğin­de, ülser de iyileşir.
Yeterli ve dengeli proteinli gıda alamayanlarda da ülser çok görülür. Dengeli beslenmeye, hele ülser olduktan sonra daha çok dikkat etmelidir.
Sık sık çok sıcak yemek yiyen veya çok sıcak şeyleri içen­lerde, dil yandğı gibi midede de yanmalarolur ve bu yanmalar sık sık tekrarlandığında günün birinde ülsere çevirir. Tüm yiyecek ve içecekler ılık olmalıdır.
Bazı kimselerde, bazı vitaminlerin devamlı alınamaması (kuru ve konserve yiyeceklerin fazla alınması gibi), ekzamalara ve midede ülsere yol açabilir. Yaz, kış basit yollarla vitamin ihtiyaç­ları karşılanmağa çalışılmalıdır.
12 parmak ülserinin olmasında yukarki etkenlerden başka, şu etkenler de önemli rol oynayabilir :

Midede hazım asit bir ortamda oluşur ve 2 - 3 saat sürer hazım sonunda gıdaların asilliği giderilerek 12 parmak barsağım itilir. îşte midede daha hazım bitmeden, öğün harici yenilecek bir şeyler veya,
Çalışma yerinin, muhitin aşırı ve devamlı sıcak olmas veya et, hamurişi gibi fazla susuzluk veren şeyleri devamlı ve fazî; yeme, acı baharatları fazla kullanma gibi sebeplerle aşırı susuzlu! hissetme ve daha midede hazım bitmeden sık sık çok su içme sc nucu midede henüz işi bitmemiş ve asit yapılı gıdaların 12 parma] barsağma sürüklenmesine yol açar ve orada sık sık yakma, dok yısiyle ülsere sebep olur. Ülserin sıcak muhitlerde en baş sebeb budur.
Su ihtiyacı iki yemek arası saatlerde giderilmeli, mide dol iken ve hazım bitmeden ne yeniden birşeyler yemeli ve ne de ço su veya bira vs. içmemelidir.
12 parmak barsağma kâfi safra akıtılamazsa veya panl reas bezesi salgıları yeterli ohnazsa, bu da ülsere yol açar. Vars karaciğer ve pankreas tembelliği giderilmelidir.

MİDE ve 12 PARMAK ÜLSERİ BELİRTİLERİ

Midede ülser ve diğer arızalanmalar kolay kolay olmaz, mid uzun süre kendisini korumağa ve hataları gidermeye çalışır. Fak: yukarıda saydığımız ülser yapıcı hareketlere bilerek veya bilmeyi rek inatla uzun süre devam edildiğinde, bir süre sonra mideni direnci kalmaz, ufak veya büyük bir kısmı ülser olur ve bir gü mide bu rahatszlığım açığa vurur. Genellikle ülser tek bir sebepte olmaz, yukarıda saydığımız sebeplerin biri veya birkaçı bir araç olur. Buna göre de hastalık hafif veya ağır şekilde ortaya çıkar.
Ülser önceleri şu belirtilerle kendini belli eder :
Midede ekşime ve sık sık ağıza kadar ekşi suyun gelme:
Midede ağırlık, hazımsızlık ve yanma olur. Bu hazımsız ğın asıl nedenini anlamadan, bu devrede Pepsin fermentine ha (midenin salgıladığı ferment) hazım ilaçları almak çok hatalı ol: ve ülserin daha çabuk ilerlemesine yol açılmış olunur.
Ağzın pek tadi yoktur ve sabahları dilin üzeri paslanır.
Hastanın rengi soluk - sarıdır.
Midenin üst hizasında karna bastırılınca acıma hissedilir. Bu ilk belirtilere aldırış edilmezse, bir gün;
Yemeklerden 2-3 saat sonra veya gece, dayanılmaz bir mi­de ağrısı başlar, midenin son kısmına doğru (safra kesesi hizasın­da) olan kısımda başlayan sancı sırta doğru yayılıır. Bu sırada kusma olabilir ve çıkartılan maddelerle birlikte kırmızı temiz kan da kusulur. Bazen kan gaita ile çıkar ve pislik üzerinde katran gibi olur.
Hastada baş dönmesi ve terlemeler olur. Kanama ve sancı ile ülserin ileri devreye geldiği anlaşılır.
İlkbahar ve sonbaharda ülser azgınlaşır, ağn ve kanama­lar yapar.,
12 parmak ülserinde, yemeklerden 4-5 saat sonra, göğüs boşluğu hizasında ağrı hissedilir ve safrakesesi iltihabı sanılır. Ayrıca sabahları yine bu bölgede ağrı olur, bazen kusma yapar, kusma ile saf, temiz su çıkartılır.
Mide-ve 12 parmak ülserinin hakiki teşhisi hastanelerde ve mütehassıs doktorlarca yaplır ve ülserin durumuna göre bazan ameliyata gidilebilir. Ameliyattan sonra yine ülser yenileyebilir, ülser yapan sebepler ortadan kaldırılmalı ve sağlıklı beslenme ka­idelerine riayet etmelidir.
Mide Kanaması ve Giderilmesi 

Kalbin İc Yapisi

KALBİN İÇ YAPISI 1


Akciğer arasında mediastinum medium’da lokalizelidir.

Apex cordis

Sol ventrikül’ünkoni şeklindeki ucudur.

Facies diaphragmatica (facies inferior)

Başlıca sağ ventrikültarafından oluşturulur.3-6 kıkırdak kaburgalardan ve corpus stemi’den ayrılır.

Facies diaphragmatica (facies inferior)

Basis cordis (facies posterior)

Büyük bölümünü sol atriyum,küçük bir bölümünüde sağ atriyum yapar.5(6)-8(9) torakal vertabraların önündedir.Arkasında;sinus abliquus pericardii,oesophagus ve aorta thoracica vardır.Basis cordis,sulcus coroarius ile diyafragmatik yüzden ayrılır.Oesophagus,basis cordis’in arka yüzünün komşuluk yaptığı primer anatomik yapıdır.Vv.pulmonales’ler,v.cava superior ve v.cava inferior,basis cordis’te atriyumlara açılır.

Sulcus coronarius(sulcus atrioventricularis)


Dıştan atriyumlarla ventrikülleri ayıran bu oluk içinde,koroner arterlerin ana gövdeleri ile sinus coronarius vardır.

Kalbin İc Yapisi
Kalbin Alt Arkadan Görüntüsü

ATRIUM DEXTRUM

İç yüzünde görülen kaslara mm.pectinatiadıverilir.Bu kaslar,crista terminalis’ten başlayıp,auricula dextra’yı oluşturur.Aurikuladaki pektinat kaslardan birisi diğerinden daha büyüktür ve taenia sagittalisadı ile bilinir.
Embiriyonel hayattaki foramen avale’nin kapanması ile oluşan fossa avalis,ostium venae cavae inferioris’in üstünde ve solunda,septum interatriale’dedir.Fossanın kenarı kabarıktır ve limbus fossa ovalisadı ile bilinir.
Sağ atriyum’un iç yüzünde;v.cava superior,v.cava inferior,sinus coronarius,vv.cardiacae anteriores ve vv.cardiacae miniae’lerin ağızları vardır.

OSTIUM ATRIOVENTRICULARE DEXTRUM

Kalpteki en büyük kapak ostiumudur.Dördüncü ve beşinci interkostal boşluklar seviyesinde,corpus stemi’nin arkasındadır.Sağ atriyum’u sağ ventrikül’e birleştiren bu deliği,sistol sırasında valva atrioventricularis dextra (valva tricuspidalis) isimli bir kapak kapatır.Bu kapağın cuspis anterior,cuspis posterior ve cuspis septalis denilen üç küspisi vardır.En büyük olanı cuspis anterior’durKüspisler,endokardiyum’un bir reduplikasyonudur ve her iki tarafı endokardiyum yapısındadır.Küspislerinventriküle bakan yüzlerindeki çıkıntılara,chordae tendineae denilen fibröz iplikçikler tutunur.Chordae tendineae’lerin diğer uçları ventrikülde bulunan papiller kaslara tutunur.
Chorda tendineae’lerin fonksiyonu,küspisleri desteklemek ve ventrikül sistoli sırasında küspislerin atriyumlara dönmesini önlemektir.Küspislerin bazizleri,ostiumu kuşatan anulus fibrosus dexter’e tutunur.

VENTRICULUS DEXTER

Sternum’un tam arkasındadır.İç yüzündeki kas kabarıntılarına trabecules carneae denir.Pektinat kasların kalınlaşması ile oluşur.
İç yüzünde görülen crista supraventricularis,triküspid kapak ile pulmoner kapağı ayıran kalın bir kas kabarıntısıdır.
Ventrikülün sol ve arka duvarını,septum interventriculare yapar.Septumun büyük bölümü muskülerdir.Yaklaşık,1 cm lik üst parçası membranözdür ve septum interatriale’nin alt parçasıyla komşudur.Membranöz parça triküspid kapağın septal küspisinin tutunması ile atriyoventrikülerve interventriküler olarak ikiye ayrılır.Sol vetrikül ,sağ ventrikül’den,sağ atriyum da sol atriyum’dan daha büyük olduğu için,membranöz parçanın bir bölümü sol ventrikül ile sağ ariyumarasında yer alır ve atriyoventriküler parça olarak bilinir.Membranöz parçanın geriye kalan bölümü ventiriküller arasındadır(interventriküler parça).
Ventrikülün,ostium trunci pulmonalis’in altında kalan bölümü düzdür.Conus arteriosus (infundibulum)denilen bu bölüm,pulmonal kapağın küspislerini destekler.
Septum interventriculare ile m.papillaris anterior arasında uzanan kas kabarıntısına trabecula septomarginalis (moderatör bant,m.Leonardo da Vinci kordu) adı verilir.Ventrikülün septal yüzünü ve m.papilaris anterior’u destekleyen bu oluşumu içinde,kalbin ileti sistemi ile ilgili lifler bulunur.
Sağ ventrikül’de m.papillaris anterior,m.papillaris posterior vem.papillaris septalis (medialis) denilen üç tane papiller kas bulunur.Papiller kaslar,trabeculae carneaekalınlaşmalıdır.M.papillaris anterior,en büyük olanıdır.

Kalbin İc Yapisi
Sağ Ventrikül'ün İçten Görünüşü

OSTTIUM TRUNCI PULMONALIS

Conus arteriosus’un yukarısındadır.Ostium atrioventriculare dextrum’un da yukarısında ve solundadır.Diastolde bu deliği valva trunci pulmonalis denilen kapak kapatır.Pulmonal kapağın;valvula semilunaris dextra,valvula semilunaris sinistra ve valvula semilunaris anterior denilen üç tane yarım ay şeklinde valvulası vardır.

Kalbin İç Yapısı 2

Hint Güzeli Nasıl Olunur

Hint Güzeli Nasıl Olunur

Hint Güzeli Nasıl Olunur
Hint Guzeli

Hindistan güzellerinin sırlarını biliyor musunuz?Sizin için ben araştırdım.
Bazen karşınıza hint kınası ile çeşitli değişik dövmeler yaparak çıkarlar bazende doğal bitkilerin yardımı ile ciltlerini pürüzsüz yapmış bir şekilde çıkarlar.Ama şu bir gerçek ki hint güzelini bütün Dünya'ya duyurmayı başarmışlar.
Bu güzelliğin sırrı tamamen doğal bitkilere dayanmaktadır.Doğal bitkileri öğüterek veya çerez diye adlandırdığımız fındık,fıstık gibi yemişler cildinizi yumuşatan yemişlerdir.
Hintli bayanlar güzelliğin sırrını şöyle açıklıyor;

  • Doğal bir görünüm kazanması için günü birlik ve taze olan doğal bitkilerden kullanmalıyız.  
  • Cildi yatıştırması için bir kap dolusu doğal gül suyu ile yıkamalıyız.
  • Cildimizi bu kadar pürüzsüz yapan tatlı doğal badem yağıdır.
  • Fazla sıcak olmayacak pirinç suyu ile yüzümüzü yıkamak günü birlik.
Pirinç suyunda yani pirinçde, magnezyum,B vitamini ve bakır gibi yararlı maddeler bulunur.Her gün ılık pirinç suyu ile yüzümüzü yıkarsak yüzümüzün parladığını görürüz.

  • En önemli olarak ta cildinize bitkisel doğal yağlarla olarak günlük bir masaj yapar şekilde yedirilmesi
Bu maddeleri günü birlik uygularsanız sizde bir hint güzeline dönüşebilirsiniz.
Bildiğimiz üzere Hindistan  hint kınasıyla meşhur olduğu gibi de hint masajı ile de meşhurdur.
Hint Güzeli Nasıl Olunur
Hint Güzeli Nasıl Olunur


Hint Masajı;

  • Sağ ve sol elinizin yüzük ve orta parmağınızla kaşınızın tam ortasına gelecek şekilde yerleştiriniz ve diğer kalan parmaklarınızı gözünüzün etrafına dağılacak şekilde yerleştirin ve beş altı kez masaj yaparak ovalayın.
  • Sağ ve sol işaret parmağınızla burnunuzun başlangıç noktasına yani burun kemiğinize masaj yapar şekilde üç beş kez ovalayın.
  • Burnunuzun geriye kalan kısmını yani burun deliklerinize kadar olan bölümü sağ ve sol elinizle masaj yapar şekilde ovalayın.
  • Ve son olarak ta gözlerinizi kapatıp elinizin iç kısmını sağ ve sol olmak üzere yanağınıza yerleştirip kulaklarınıza doğru bastırarak üç beş defa genişletirirseniz hint masajınızı tamamlamış olursunuz. 

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Lens Takılması ve Çıkarılması



*Öncelikle ellerimizi güzel bir şekilde yıkadıktan sonra temiz havlu kağıdı veya havlu ile kuruluyoruz
*Yeni kullanmaya başlayanlar göz kırpmasını engellemek için herhangi bir göz damlası tavsiye edilir
*Lensinizi hangi gözünüze takacaksanız o elin işaret parmağı ile lensinizi tutmalısınız
*Lens çanak şekilde olmalı ve kenarları içe doğru olmalı dışa doğru ise ters çevirin
*Lens olan elinizin orta parmağınızla alt göz kapağını aşağı doğru çekin
*Diğer elinizle de üst göz kapağını yukarı doğru çekiniz ve gözünü de olduğu kadar açmaya çalışınız
*Lensi takarken başka tarafa bakmaya çalışınız yoksa göz bebeğiniz dokunma hissine karşı gözünüzü kırpa bilirsiniz.
*Lensi gözünüze yerleştirdik den sonra gözünüzü kapatıp göz kapağınızın üstünden masaj yaparak lensin oturmasını ve göz bebeğinin üzerine gelmesini sağlayabilir ve batmaları engelleyebilirsiniz.
*Lensi kullanan kişi makyaj yapacak ise lensi taktıktan sonra yapmalı yoksa göz enfeksiyonuna sebeb olabilir

Çıkarılması
*Öncelikle ellerimizi güzel bir şekilde yıkadıktan sonra temiz havlu kağıdı veya havlu ile kuruluyoruz
*Lensi çıkaracağımız elinizin orta parmağı ile göz kapağınızın alt kısmını aşağı doğru cekin
*Diğer elinizle de göz kapağınızın üst kısmını yukarı doğru kaldırın
*Baş ve işaret parmağınızın içiyle lense iki yandan dokunup hafifçe sıkıştırarak çıkartınız
*Lensin zarar görmemesi için tırnaklarınızla tutmayın
*Lens saklama kabındaki solüsyonu temizleyerek yeni solüsyon koyunuz
*Lensinizi güzelce temizledikten sonra  saklamakabına koyabilirsiniz
 Ben lens kullanmaya yeni başladım diyorsanız bu maddeleri sırasıyla uygulayın ve bir eski kullanıcı gibi tatın.Ama sakın ben takamıyorum diyerek vazgeçmeyin sonunda başaracaksınız...

Sülük nedir? Ne işe yarar

SÜLÜK

Sülük, karada veya tatlı sularda bulunan solucangiller den faydalı bir hayvan türüdür.
Sülük,eski zamanlardan beri kullanılan  ama biz Türkler için var olduğunu ve ne işe yaradığını bilmediğimiz doğa canlısı dır.Sülüğü önemli kılan verdiği şifadır.
Başta atardamar ve toplar damar tıkanıklığı olmak üzere birçok hastalığa iyi gelen vücuttaki pis kanı emerek temizliyen,avrupa ülkelerinde ameliyetlarda kullanılan ve hatta eczanelerde satılan bir solucangildir.

Faydaları şunlardır;

* Kan pırtılaşmasını engeller
* Ağrı kesici özelliği vardır
*Mikropları öldürür
*Bağışıklık sistemini düzenler
*Stres alıcı özelliği vardır
*Boyun ve ense ağrılarını dindirici
*Damar tıkanıklarını açar
*Migren hastalığına iyi gelir
*Şeker hastalığına iyi gelir
*Kalp damar tıkanıklığına
*Kan oturmasında kullanılır
*Çıbanlara etki eder
*Kasları kevşetir
*Varis hastalığına
*İltihaplı ve iltihapsız romatizmalara
*Kısırlığa
*Astıma iyi gelir
*Menejit hastalığına tedavisi
*Hormon rahatsızlığına ve birçok hastalığada koruyucu etkisi vardır.
Ortalama 1 saat tedavi süresi bulunan ve tedavi sırasında ilaç tedavisi uygularken hafif bir yanma dışında hiç bir ağrı hissedilmez.Tespit edilen hiç bir yan etkisi yoktur.

Sülük tedavisi kimlerde kullanılmaz?

* Hamile ve emziren annelerde
* Kontrolsüz diyabet hastalarında
* Kalp yetmezliği olan kişilerde
* Demir eksikliği olan kişilerde
*Hemofili hastalığı olan kişilerde
*Lösemi olan kişilerde
*Düzensiz tansiyonu olan kişilerde